Favori Alman Filmleri, Dizileri ve Daha Fazlası

2
302
Favori Alman Dizileri

Almanca (veya herhangi bir dil) öğrenmenin önemli bir parçası, tamamen o dile kendini kapatmaktır. Almanca konuşulan bir ülkede yaşamıyorsanız, bu zor tabii. Benim öğrenme sürecime özellikle Alman dizileri çok etkili olmuştu.

Bu yazı, Almanca öğrenmekle ilgili son yazıma bir nevi eşlik ediyor. Bu yazıda, yaklaşık üç yılda Almancayı nasıl öğrendiğimi anlattım. Ne yazık ki, Almanca ne izleyip ne dinleyeceğiniz konusunda özel önerilerde bulunmak çok zamanımı aldı. Yani, bazı fikirler arıyorsanız, umarım bu yazı yardımcı olur.

Aşağıdaki Almanca film ve dizi önerileri B2 (ileri orta) ve C1 (ileri) düzeyindeki kişiler içindir. Diğer Almanca seviyesine sahip kişiler de Türkçe altyazı ile izleyebilirler tabi.

Alman Filmleri

Yani, itiraf edeyim çok fazla Alman filmi izleyemedim. Daha çok Alman dizileri hastasıyım. Gördüklerimin çoğu, TV için yapılmış bir film havasına sahipti. İzlediklerim genelde “komik” seks sahnelerine sahip ve eğer bir komediyse de küfürler içeriyordu. Gerçi buna Türk komedisinden de alışıksınızdır diye düşünüyorum. Genelde farklı bir dilde olsa bile dil değiştirip Almanca filmler şeklinde izliyorum. 😛

İşte gerçekten keyif aldığım Alman filmleri.

Almanya: Willkommen in Deutschland, üç kuşak gurbetçi Türkler hakkında bir dram filmi. Aynı zamanda en sevdiğim Alman filmidir. Kesinlikle öneririm.

Papa Ante Portas, çok fazla yazıcı kağıdı sipariş ettikten sonra emekli olmaya (ve ailesiyle daha fazla zaman geçirmeye) zorlanan bir işadamı hakkında kuru, neredeyse İngiliz mizahı benzeri bir komedi.

Goodbye, Lenin!, Berlin Duvarı’nın yıkılmasından sonrasını konu alan bir başka dram. Genç bir adam, Doğu Almanya’nın artık var olmadığını bilmeyen hasta, sosyalist annesinden komünizmin çöküşünü gizlemek için elinden geleni yapar.

Das Leben der Anderen, daha önce izlemiş olabileceğiniz ünlü bir Alman filmidir. Bir oyun yazarı ve kız arkadaşı hakkında casusluk yaparken Stassi’nin yüksek rütbeli bir üyesini takip ediyor.

Eski filmlere aldırmazsanız, Til Schweiger veya Matthias Schweighöfer’in oynadığı veya yönettiği herhangi bir komedi de B2’ye (ileri orta seviye) uygun olabilir; belki de B1.

Netflix’te Alman Dizileri izlerken, altyazıyı da Almanca yaparak izleyin.

Alman Dizileri

Alman televizyonunda Alman filmlerinden daha şanslıydım. İşte benim favori Alman Dizileri listem:

Daha önce duymuş olabileceğiniz şovlarla başlayalım: Gizem ve Bilim-Kurgudan hoşlanıyorsanız Dark harika bir dizidir. Babylon Berlin, güzel setleri ve kostümleri olan tarihi bir polisiye dramadır. Son olarak, Deutschland 83, 80’lerde Batı Berlin’e gönderilen bir Doğu Alman casusu hakkındadır. Henüz izlemediyseniz bunlarla başlayın.

Das Boot filmini hiç izlemedim ama TV şovundan gerçekten zevk alıyorum. Sadece bir uyarı: oldukça karanlık. Filmi izlediyseniz zaten bunu bekliyor olabilirsiniz, ancak TV şovu iç karartıcı.

Ku’damm 53 ve 56, 50’li yıllarda Batı Berlin’de geçiyor. 60’lı yıllarda geçecek üçüncü bir sezon planlanıyor. Üç kız kardeş ve annelerinin, o dönemde kadınların sınırlı yaşamlarında ve ailelerinin karanlık geçmişinde gezinmelerini takip ediyor.

Bad Banks, sempati duymanız gereken (bence?) 20’li yaşlarda bir yatırım bankacısı hakkında, ama o oldukça berbat. Yine de harika bir show.

Dogs of Berlin, tahmin ettiğiniz gibi Berlin’de Türk bir futbolcunun öldürülmesini araştıran polisle ilgili. Türk gangster motorcularından neo-nazilere kadar çok şey oluyor. Türk Alman karışımı bir dizi olması Alman dizileri listeme hemen girdi.

Weißensee aslında Doğu Almanya’daki yaşam hakkında bir pembe dizidir. Süper sevimsiz ama son derece eğlenceli… ve ayrıca Almancanız henüz mükemmel olmasa bile izlemesi çok kolay.

Block Bustaz, projelerde yaşayan hevesli bir rapçi, arkadaşları ve ailesi hakkında bir komedi. Çoğu Alman komedisini “anlamadım”; Ancak bu gerçekten çok komik; ara sıra tokat atsa da.

Der Tatortreiniger, işini yaparken ilginç insanlarla karşılaşan bir olay yeri temizleyicisi hakkında. Felsefi tartışmalarla dolu bir dram. Her bölüm birbirinden bağımsızdır.

Stromberg, The Office’in Almanca versiyonudur. Almanlar bunun çok komik olduğunu düşünüyorlar ama bu bana keşke Amerikan versiyonunu izleseydik diyor. Bu dizide sevilmeyen karakter yok. Yine de, ortalama bir Alman ofisinizdeki hayatı mükemmel bir şekilde özetliyor; ya da bana öyle söylendi.

Almanca Podcast’ler

En sevdiğim podcast, Deutschlandfunknova: Einhundert. Bir tema hakkında üç hikaye anlatırlardı, ancak son zamanlarda bölüm başına sadece bir hikaye anlatmaya geçtiler. Genel olarak Alman yaşamı hakkında.

İkinci favori podcastim Herrengedeck. Bu, iki Alman medyatik kişi tarafından sunulan bir komedi podcast’idir. Bu, yazılı bir podcast yerine sıradan insanların nasıl konuştuğunu duymak istiyorsanız dinlemek için harika bir podcast.

Easy German Podcast hem bilgilendirici hem de eğlenceli ve sunucular çok sevimli. Almanya, Alman kültürü ve Almanca ile ilgili konular hakkında konuşuyorlar.

Belgeseller

Daha genç (20’ler ve 30’lar gibi) bir kitleye yönelik bir şey arıyorsanız Y-Kollektiv‘i öneririm. Hapisteki yaşlılar hakkındaki bu mini belgeselle başlamayı deneyin. Videolarının Almanca altyazıları var, bu da onları takip etmeyi kolaylaştırıyor.

SWR Doku ve WDR, Almanya’daki bölgesel TV kanallarıdır. YouTube kanallarına tam belgeseller ve haber raporları yüklüyorlar. Y-Kollektiv gibi onlar da altyazı içeriyor.

YouTube’da izleyebileceğiniz diğer iki harika dizi de Unterwegs im Westen ve 7 Tage Unter… İkisi de gazetecilerin bir işi denemesini veya yedi gün belirli bir yerde yaşamasını konu alıyor. Benim favorilerim, vefat etmiş insanların evlerini temizleyen erkeklerle ilgili olan ve Almanya’daki bir Yahudi cemaatindeki hayata bu bakıştı.

Alman Müziği

Umarım bunu yazarak çok fazla insanı hayal kırıklığına uğratmam ama… Aslında çok fazla Almanca müzik dinlemiyorum.

En sevdiğim Almanca sanatçılar Deichkind, Bilderbuch, Mark Forster ve Moop Mama. Diğer Alman gruplarından/sanatçılarından sevdiğim tek tek şarkılar var ama çoğunlukla İngilizce müzik dinliyorum. Üzgünüm!

Sevgilim sürekli olarak Die Ärtzte ve Die Toten Hosen dinletiyor. O büyürken Almanya’daki en popüler gruplardı ve şimdi bile burada Tanrı gibi bir statüye sahipler. Pek benim tarzım değiller ama onları da dinlemelisin.

Bu kadar! Almanca öğreniyorsanız ve kendinizi nasıl kaptıracağınızdan emin değilseniz, umarım bu yazı size en azından birkaç iyi başlangıç ​​noktası vermiştir. Kendinize iyi bakın ve bizi instagramdan @avrupayolundacom olarak takip etmeyi unutmayın! 🙂

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz