Neden Malta’ya Gitmelisiniz?
Malta minik ve tatlı bir ada ülkesi. Çoğunuz dil okullarının her yerde olan reklamları sayesinde duymuşsunuzdur burayı. Çünkü Malta’da belirli zaman aralıklarında dil okuluna gelen öğrenci sayısı, yerel halk sayısına yakınlaşıyor. Ama benim yolum buraya dil okulu ile düşmedi. Pandemi dolayısıyla Almanya’nın güvenli saydığı bir ülkede 14 gün kalmalıydım. Ben de fırsat bu fırsat 16 günlük bir tatil ayarladım. Malta benim için bir taşta iki kuş vurduğum bir ülke oldu anlayacağınız.
Buraya gelirken öyle büyük beklentiler içerisine girmediğimden, beni epey bi mutlu etti.
Yaz tatillerinde deniz‑kum‑güneş üçlüsü olmadan yaşayamayanlar için müthiş bir ülke. Tarihsel olarak da çok zengin olan bu minik ada ülkesinde hemen hemen her yerde İngilizce konuşabilirsiniz. Öncelikle ülkeyi gezmek için 3‑4 günlük bir süre yeterli olur diye düşünüyorum. Komik gelecek ama Malta 316 km². Daha iyi anlamanız için, İzmir 11,891 km². Dolayısıyla bu ülkenin her yerini gezmek 3‑4 gününüzü bile almaz.
Şimdi sizi bu minik ada ülkesindeki deneyimlerimi paylaştığım Malta Gezi Rehberi yazımla baş başa bırakıyorum.
Malta’da Ulaşım Nasıl? Türkiye’den Malta’ya Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Valletta’ya sürekli Malta Air ve Türk Hava Yolları ortak uçuş düzenliyor. Genel olarak 3 saate yakın bir uçuş deneyimi yaşıyorsunuz. Biletler de ortalama 80-120 Euro bandında değişiyor. Lakin aktarmalı uçuş ile yarı fiyatına da bilet bulmak mümkün. Malta Havaalanı büyük ve karışık değil. Uçaktan indiğinizde havaalanı çıkışında şehir otobüsleri bulunmakta. Dolayısı ile şehre geçerken fahiş fiyatlar vermek zorunda kalmıyorsunuz özel ulaşım araçlarına. Malta’da gözlemlediğim kadarıyla ulaşım zor değil. Kalabalık bir ülke olmadığından otobüslerde sıkış tepiş bir görüntüyle karşılaşmadım. Otobüsü sık sık kullanacağınızı düşünüyorsanız “Tallinja Card” alabilirsiniz. Havaalanında bu kartı alabileceğiniz bir ofisleri var. Bu kart için iki seçenek var.
- 7 gün boyunca sınırsız kullanım sağlayan ve ücreti 21 Euro olan kart.
- Totalde 12 kez kullanmanıza sağlayan ve ücreti 15 Euro olan kart.
Eğer otobüs kartı almayacaksanız direkt olarak otobüsten de bilet satın alabilirsiniz. Binerken şöföre ödeme yapabilirsiniz. Biletler 2 Euro ve aldığınız bir bilet 2 saat boyunca geçerli. Keşke bisikletimiz olsa diye düşündük ama havanın sıcaklığı bizi hep klimalı otobüslere itti. Ama Malta’yı yazın ziyaret etmiyorsanız, bisiklet kiralayıp tüm ülkeyi bisikletle gezebilirsiniz. O kadar minik inanın.
Malta’da Görmeniz Gereken Yerler
Blue Lagoon, Comino Adası
Malta aslında bir takım ada ülkesidir. 3 büyük, 2 küçük takım adadan oluşur. Büyük Malta Adası ile Gozo Adası arasında kalan küçük Comino Adası’nda görmeniz gereken bir yer var. Comino Adası’nda bulunan Blue Lagoon. Bunun nedeni burada bulunan müthiş berrak ve masmavi tertemiz suya sahip olması. Aslında doğanın bize sunduğu doğal bir havuz da diyebiliriz. Kristal berraklığında turkuaz mavisi suyu ile mükemmel bir yüzme deneyimi kazanacaksınız.
Blue Lagoon’u ziyaret etmeyi planlıyorsanız, Sliema’dan kişi başı 20‑40 euro arasında değişen fiyatlara sahip turlar var. Biz 25 Euro vermiştik. Genelde bu turlar sınırsız yiyecek – içecek imkanları sunuyorlar. (Atıştırmalık ve bira yada soft içecekler)
Buraya gitmeyi düşünüyorsanız, sizlere telefonunuzu su altında kullanabileceğiniz kılıflar almanızı tavsiye ederiz. Çünkü suya girilen yerde kumsal gibi bir şey olmadığı için, değerli eşyalarınızı kayalıklara koymak zorunda kalıyorsunuz. En azından o müthiş suda fotoğraf çekmek ve bir nebze telefonunuzun güvende olmasını istiyorsanız bu kaplardan alın derim. (Lidl’da 7 Euro gibi bir fiyata almıştım.)
Popeye Village (Temel Reis Köyü)
Küçükken Popeye (Türkiye’de bilinen adıyla Temel Reis) en sevdiğim çizgi filmlerdendi. Dolayısıyla burayı görmeyi çok istiyordum. Popeye Village tam bir masal köyü, 1980 de Robin Williams’ın başrolde olduğu “Popeye” adlı müzikal film için inşaa edilmiş. Daha sonra Film çekimleri bitince Malta halkı buraya sahip çıkmış, sağolsunlar. Bu minik ada ülkesinde zamanını olursa, buraya da uğramanızı öneririm. Gerçekten Popeye Village, masalsı bir atmosfere sahip olmasıyla, biz turistleri kendisine çekiyor.
Manoel Island
Malta’ya gelme planınız varsa size enfes bir aktivite önereceğim. Hemen Malta için -to do list- sayfanızda bir maddelik boşluk açın zira bu minik ada ülkesinde buna ihtiyacınız olacak.
Yürüyerek ulaşabileceğiniz Manoel Adası’ının uç köşesinde, benzersiz bir gün batımı eşliğinde şarabınızı yudumlarken, Valletta manzarasına bakıp “That’s what I’m living for!” diye bağırabilirsiniz. Ben içimden mırıldanmıştım siz isteğe bağlı bağırabilirsiniz.
Bu mikro minik adanın terkedilmiş ve bakımsız bir durumu var. Lakin adanın, bu fotoğrafı çektiğim uç tarafında Fort Manoel adlı bir şatoya sahip olması, enfes temiz bir suya kıyı olması ve etkileyici Valletta manzarasına bakması gibi güzel özellikleri de var. Fort Manoel önünde günün belirli saatlerinde yoga, pilates ve meditasyon yapan gruplar oluyor. Malta’ya 4-5 günden fazla ayıracaksanız burayı da öneriyorum. Yanınızda bir rose şarap iki kadeh, hele ki gün batımında gidecekseniz bana dua edeceksiniz.
Bonus
Malta’da sizlere önerdiğim 3 başlıca noktayı saydım. Tabii ki Malta bunlardan ibaret değil. Saydıklarım dışında, bu ülkeyi çekici kılan şeylerden biri Game of Thrones’un 2 ayrı setinin olması. Valetta’daki Üst Kışla Bahçeleri Kral’ın Şehri’nin (King’s Landing) çekimlerinin yapıldığı yer. Gozo Adası ve buradaki Azur Penceresi ise Daenerys Targarian ve Khal Drogo’nun düğünlerinin gerçekleştiği yer. Maalesef Azur Penceresi’nin 2016 yılının sonlarına kadar, birkaç kısmı doğal erozyon ile parçalanıp denize düştü.
Avrupa’ya ilk defa çıkacaksanız sizin için mükemmel bir yazımız var. İlk defa Avrupa’yı gezecekler için 10 ipucu !
Malta’da Bilmeniz Gereken İpuçlar
Dil: Malta halkı dil konusunda profesyoneldir! Yerlilerin çoğu Maltaca konuşur ve yaklaşık %90’ı İngilizce, diğer %50’si de İtalyanca konuşur.
Kredi Kartları + Nakit: Cüzdanınızda hem Nakit hem kart taşıyın. Çoğu büyük perakendeci ve restoran, her zaman American Express olmasa da kartları kabul eder. Ayrıca küçük satın alımlar için elinizde nakit para isteyeceksiniz.
İklim: Akdeniz iklimi ile Malta’da asla çok soğuk olmaz. Kışın, 10 ila 15 arasında sıcaklıklar bulacaksınız, yaz günleri ise 25’lerden 35’e kadar değişiyor.
Yaz Sezonu: Haziran-Ağustos arası Malta’da çıldırır. Oteller dolu dolu ve plajlar gerçekten kalabalık olabilir. Noel’den Yeni Yıl’a kadar işler kısa bir süreliğine yeniden yoğunlaşır. Yüksek sezon için geliyorsanız önceden planlarınızı ve ayarlamalarınızı yapın!
Kutlamalar: Buradaki kutlamaların ve festivallerin sayısı hakkında bir kitap yazabilirsiniz! Yaz boyunca, yıllık Isle of MTV etkinliği ile birlikte sanat, caz, bira ve şarap festivalleri bulacaksınız.
Ayrıca adaların her yerinde gerçekleşen büyük köy kutlamaları da vardır. Takvim tüm yıl boyunca etkinliklerle doludur, bu yüzden gelmeden önce biraz araştırma yapın.
Sonuç olarak ben Malta’yı çok sevdim. Dil kursları ile gelen uluslararası kültürler ile yapılan partiler, mükemmel denizler, ten bronzlaştıran güneş ve daha çok fazlası.. Burası 3-4 gün için güzel bir tatil durağı.
Bizi instagram’dan takip ettiniz mi? Avrupa’ya göç, seyahat ve kariyer hakkında yazılar yazıp, ipuçları paylaşıyoruz.
Bu pratik bilgilerden ve ipuçlarından yararlanmak için bizi takip et!